5 Nisan 2022 Salı

Kendime Notlar - 2005 Yazı



2005 yazı...

Bu hikayenin başlangıç tarihi...

Şimdi size bir şarkı her çaldığında insanı nasıl mahveder onu anlatacağım.

Okul tatil olmuş mis gibi bir yaz anlamadığımız bir nedenle rahatsızlanıyorum sık sık doktor, tahliller vs derken şüphe duyulan birçok rahatsızlık tabii en kötüsünü bekliyor doktorlar...

Yolum malum hastanenin o malum koridorlarına düştü, herkesin gülmeye çekindiği o yer...

İlk defa o yaz utandım saçlarımın gür ve uzun olmasından, sağlıklı bir şekilde merdivenleri çıkabilmekten, tatil hayali kurmaktan, bisiklet sürmekten, nefesim tükenene kadar yüzmekten, babaannemin erik ağacına tırmanıp en tepede taze erikleri yemekten, koşu yarışlarında hırs yapıp kazanmaktan, rengarenk giysilerimden, geleceğe dair umutlarımdan...

O koridordaki insanlar ölümle yaşam arasında ince bir çizgide yürüyordu, bazen açılan asansörden minicik bir beden kendinden büyük cihazlara bağlı olarak çıkıyor, bazen de o asansör bir tabut indiriyordu...

Minicik çocukların özenerek saçlarıma baktığını gördüğümde başladım şapka takmaya, 15 yaşında 45 yaşın yükü vardı sanki düşüncelerimde... Bir çocuk vardı asansörde karşılaştığımız benim yaşımda ya da benden birkaç yaş büyük; kocaman bir dikiş vardı göğsünde hep şapka takardı yüzü hala aklımda... İlk karşılaştığımızda ayaktaydı, sonra sandalyede, dahasını bilmiyorum, bilmekte istemiyorum açıkçası... İşte o yazın şarkısıydı bu her duyduğumda o koridoru hatırlatan canımı acıtan...

Benim tahlillerimde bir şey çıkmadı, sağlıklıydım çözülemeyecek bir durumla karşı karşıya gelmemiştim. Etrafımda pervane olan kocaman ailem, beni mutlu edecek her şeyin yapıldığı, önüme sunulduğu zamanlar yine... İnsan kendisi için sevinemez miydi o koridorda anlamıştım başkalarının acısının altında ezilmeyi...

O yaz büyüdüm ben, yine ruhum rengarenk, içim kıpır kıpır, hayallerim arşı alada, güçlü ve çok mutluyum ama büyüdüm işte hiç bir şeyin eskisi gibi olmayacağı belliymiş o zamandan...

Sevdiğim şeylerden uzaklaşmışım fakında bile olmadan, hayallerim törpülenmiş, kanatlarımı çıkarmışım, renklerim soluklaşmaya başlamış, düşüncelerim yorgun...

Ama benim hayallerim var, göreceğim yerler, yüzeceğim sular, koklayacağım çiçekler, yiyeceğim çilekler, söyleyeceğim şarkılar, gideceğim yollar, dans edeceğim yağmurlar, izleyeceğim yıldızlar, tırmanacağım ağaçlar, çekeceğim fotoğraflar, çıkacağım dağlar...

Şimdi kendime soruyorum değiyor mu kendini üzmeye basit sebeplerle, bırak gitsin, unut bitsin...

Sen yaşamana bak sana verilen tek bir hediye var o hediyeyi en iyi şekliyle kullan, buna engel olan ne varsa sıyrıl ve kurtul, nefes al ve devam et... 

 

Ekliyorum sizin için o şarkıyı... 

Melodisi bile içimi acıtmaya yeten gözlerimi dolduran malum şarkı... 

https://www.youtube.com/watch?v=G0dwjmigI7w





Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...